Haber

TBB Başkanı Sağkan: “Hem deprem bölgesinde hem de genel olarak sandık güvenliği kaygımız ortak”

KERİM UĞUR

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, 14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinde sandık güvenliğine ilişkin, “Bugüne kadar yaşananlardan dolayı sandık yaygınlığından endişe duyuyoruz. Hem deprem bölgesinde hem de genel olarak kutu güvenliği.”

TBB Başkanı Erinç Sağkan, ANKA Haberler Ajansa açıklamalarda bulundu. Seçim güvenliğinde önceliğin seçmeni bilinçlendirmek olduğunu vurgulayan Soykan, “Türkiye’de vatandaşın sandığa güveni konusunda çok ciddi bir kaygı var. Bu sandıklara da yansıyor ve görüyoruz ki bunu görüyoruz. Bunun meşru sebepleri var. Birçok seçimde basının paylaştığı çöplükten çıkan oy pusulaları sosyal medyaya yansıdı: “Seçimlerle ilgili halkta büyük bir kaygı ve endişe var, elektrik kesintisi, elektrik kesintisi gibi. mühürsüz oyların geçersiz kılınması ya da İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin YSK tarafından ‘bence hukuka aykırı’ bir şekilde iptal edilmesi. Bunun için geçerli nedenlerimiz olduğunu düşünüyoruz” dedi.

“GEMİ GÜVENLİĞİ KONUSUNDA ENDİŞELERİMİZ VAR”

Soykan dedi ki:

“Ancak bu vatandaşlarımızın sandığa katılmasına engel bir durum değil. Sandıklara katılımın yüzde 80 civarında olduğunu görüyoruz ki bu çok olumlu bir durum. Biz sandığa önem veriyoruz ve inanıyoruz ve inanıyoruz.” Sandığın değiştirilebilmesini önemsiyoruz.Sandık güvenliği konusunda yaygın bir kaygımız var.TBB de bu konudaki hazırlıklarımızı sorumluluk bilinciyle yaptı.Öncelikle seçmenin kendi haklarını bilmesi gerekiyor.Bizim hangi haklarımız var? Vatandaş olarak oy kullanırken nelere dikkat etmeliyiz 2018 seçimlerinde yüzde 2 oranında geçersiz oy olduğunu ve “Bunun büyük ölçüde hatalı oylamadan kaynaklandığını görüyoruz. Biz de bu yanılgıyı en aza indirgemek için seçmenlere yönelik bir hukuk rehberi hazırladık. TBB internet sitesinde de yayınladık. Öncelikle kendimiz hata yapmayacağız, haklarımızı bileceğiz. Bunu hazırladık ve vatandaşlarımızın hizmetine sunduk.”

“DEPREM BÖLGESİ SEÇİM GÜVENLİĞİ AÇISINDAN EN RİSKLİ BÖLGEDİR”

Deprem bölgesinde seçim güvenliği konusuna ilişkin de düşüncelerini paylaşan Sağkan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Deprem bölgesi şu anda seçim güvenliği açısından en riskli bölge. Çünkü deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın birçoğu başka illere göç etti. Büyük bir kısmının aralıklı olarak birbirlerine gittiklerini ve bu nedenle valizlerini almadıklarını biliyoruz. İkametini farklı illere taşıyanlar için sorun yok, başka illerde oy kullanacaklar, ancak başka illere göç edip ikametgahı olmayanların seçim günü memleketlerine dönmelerini beklemek. Böylesine maddi ve manevi tahribatların yaşandığı bir süreçte çok da haklı bir beklenti değildir.Millet iradesinin tezahürü anlamında, vatandaşın seçmen iradesini kullanmasını sağlayacak araçları geliştirmek devletin en başta gelen görevidir. bu nedenle, yabancıların oy kullandığı illerde belirli bölgelerde sandıkların yabancıların oy kullandığı biçimde kurulması ve bu seçimlere katılımlarının sağlanması fiilen devletin pozitif yükümlülüğüdür. Ancak bu yöndeki taleplerin YSK tarafından reddedildiğini biliyoruz. Nitekim bu vatandaşların o gün vatanlarına dönmelerini sağlayacak sistemler üzerinde hem devletin hem de siyasi partilerin çalışması gerekiyor. Seçime katılımı artırmak için bu şart. Sandığı vatandaşımızın ayağına, en azından deprem mağduru vatandaşımızın ayağına getirebilmeliydik. O kadar büyük sıkıntılar yaşadılar, yakınlarını kaybettiler, tüm mal varlığını kaybettiler. Çok önemli acılar ve ızdıraplar içindeler. Onlara bu anlamda yardımcı olmamız ve onları yormadan egemenliğin tecellisine katkıda bulunmamız gerekirken, ne yazık ki kendi vilayetlerinize geri döneceksiniz, ancak bunu kullanabileceğinizi söylemek, bir ülkücülük anlayışından gerçek bir ayrılmanın somut bir örneğidir. sosyal devlet.”

“AVUKATLARIMIZ ZELZELE BÖLGESİNDE OLACAKTIR”

Deprem bölgesinde sandıkların güvenliğinin sağlanması için yeterli sayıda sandık görevlisi ve gözlemci bulundurulmasının önemine dikkat çeken Sağkan, şunları kaydetti:

“Sivil toplumun orada olması çok üzücü. Mesela orada Hatay Barosu ile çalışacağız, Kahramanmaraş’ta Kahramanmaraş Barosu ile çalışacağız, Malatya’da Malatya Barosu ile çalışacağız. Aralıklı olarak başka illere gönderilecek olan birçok meslektaşımız da var: “Makul bir paranın döndüğünü biliyoruz.

Kaynak: ANKA / Yeni

habergonen.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

-
Başa dön tuşu