Gökhan Günaydın: “Yüksek enflasyon ve işsizliğin birlikte ölçüldüğü Sefalet Endeksi’nde Türkiye dünyanın ilk 10 ülkesi arasında yer alıyor.
CHP Kümelenme Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, TBMM’de şunları söyledi: “Türkiye’nin iç borcu sadece bir yılda 1,3 trilyon TL’den 1,9 trilyon TL’ye çıktı. Bunlar bir makro ekonominin çöküşüdür. Bunlar bir ülkenin ekonomik durumunun görüntüleridir.” iflas.” Yabancı yatırım bir yılda yeniden 1,4 trilyon TL’den 2,1 trilyon TL’ye çıktı. Yüksek enflasyon ve işsizliğin birlikte ölçüldüğü sefalet endeksinde Türkiye, dünyanın ilk 10 ülkesi arasında yer aldı. Cumhuriyetin 100. yılında bunları mı konuşacağız? Bunlardan dolayı özeleştiri yapan, üzülen, utanan bir hükümet görüyor musunuz? Tam tersine, önündeki Cumhuriyeti küçük düşürmeyi beceri olarak gören bir iktidar görmeye devam ediyoruz. Şunu bilmelidir ki, Cumhuriyetimiz ikinci yüzyılda da aynı inanç ve kararlılıkla, kurulduğu günkü sağlamlıkla devam edecektir. Bu, “Ülke, Cumhuriyet düşmanlarının durumunu görüyor. Biz bu durumları tarihin tozlu, karanlık raflarına göndermeyi bileceğiz” dedi. Kongrede Divan Başkanlığı’na İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun başkanlık edeceği iddialarına ilişkin Günaydın, “Her iki genel başkan adayının ortak iradesi ve oybirliğiyle meclise aday gösterilme konusunda mutabakat sağlanırsa ve Meclisin adil yönetiminin ön şartları yerine getirilirse meclisin başkanlığına Ekrem İmamoğlu getirilecek.” “Bu teklifi kabul edeceği izlenimini edindik” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, bugün TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Günaydın, şunları söyledi:
“CUMHURİYETİN 100. YILDÖNÜMÜ NE yazık ki İKTİDAR PARTİSİ VE DESTEKÇİLERİ TARAFINDAN KAPSAMLI OLAMAZ”
“Cumhuriyetimizin kuruluşunun yüzüncü yılı olan 29 Ekim 2023’ü sadece 2 günde anacağız. Dünyanın her yerinden emperyalizmin gemileri Çanakkale’ye gelirken, ‘Çanakkale geçilmez’ vasiyetini yazanlar, dağ ve taş; emperyalizmin gemileri İstanbul’da demirliyken, İstanbul 5 yıldır işgal altındayken, ‘geldikleri gibi giderler’ diyen vasiyet sahibi Mustafa Kemal Atatürk ve yoldaşları, Yunan karargahı ise 14 ay boyunca Afyon’da kurulan bu dönemde Polatlı’dan top sesleri duyulurken, İngiliz uşakları Amasya genelgesi, Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, silah arkadaşları ve dörtlü tarafından Anadolu’ya ‘katliam gereklidir’ fetvaları dağıtılırken Sivas ve Erzurum Kongreleriyle milletin iradesini toplayan, Meclis’i kuran ve bu Meclis aracılığıyla istiklal mücadelesini veren Anadolu’nun köşeleri, yani kolektif aklı ve kolektif iradeyi Anadolu’nun taşına, toprağına yazdı. İsimsiz kahramanlarımızı, şehit ve gazilerimizi saygı ve minnetle anıyorum.
Ne yazık ki Cumhuriyetin 100. yıl coşkusu iktidar ve destekçileri tarafından hissedilemiyor, anlaşılamıyor. Bugün Cuma Hutbesi okundu. Cuma hutbesinde Kurtuluş Savaşı’ndan bahsedilmiyor ve Mustafa Kemal Atatürk’ün adı geçmiyor. Ne zaman bu ülkeye bu kadar düşman oldunuz? Ne zaman bu ülkeye bu kadar yabancılaştınız? AKP’nin hazırladığı Türkiye Yüzyılı filminde çok sayıda saray fotoğrafı var ama her yerde Erdoğan ve Anıtkabir’in tek bir fotoğrafı yok. Bu tarih bilincinin olmayışı ve geçmişi inkâr etmek ancak cinnet ile mümkündür. Mustafa Kemal Atatürk’ün adı, besteledikleri yeni yüzyıl marşının hiçbir yerinde geçmiyor.
“‘CHP’NİN BU ÜLKEDE NELERİ VAR’ diyenlere GURURLA SAYACAĞIMIZ TÜRKİYE’NİN HER YERİNDE KURULAN FABRİKALAR VAR”
Yarın bir Filistin mitingi düzenlediler. Daha önce Saadet Partisi miting yapmıştı, Yeniden Refah Partisi miting yapmıştı. İktidar partisi Filistin olaylarını miting düzenleyerek protesto ediyor. Bunu yapmak yerine İsrail’in Dışişleri Bakanlığı’ndaki Büyükelçisini arayamaz mıydınız? Hayır onu bile yapamadılar. İsrail bunu yapamadan güvenlik nedeniyle büyükelçisini geri çekti. Türkiye’de sapkın bir iç politika ve dış politika, tarih bilinci eksikliği, Cumhuriyet düşmanlığı, Atatürk düşmanlığı had safhada. Bu da vatandaşlarımıza ‘vazgeçin’ dedirtiyor.
Tarihi unutmamalıyız. Bu ülke kurulduğunda Türkiye’de kendi ürettiği şeker ve un yoktu. 1923 yılında bu ülke kurulduğunda üç beyaza dayalı sanayileşme çerçevesinde Türkiye’nin dört bir yanını un fabrikaları, şeker fabrikaları ve dokuma fabrikalarıyla doldurdular. ‘CHP’nin bu ülkede nesi var?’ diyenler için gururla sıralayabileceğimiz, Türkiye’nin her yerinde kurulmuş fabrikalar var. Bu fabrikalar 1929 yılına kadar tarıma dayalı sanayiydi ancak 1930’lardan sonra başlayan büyük sanayi krizinden sonra Türkiye, ‘kriz bizi de etkiledi’ gibi çılgın sözlerin arkasına saklanmadı ve dünyanın en büyük ağır sanayi hamlesine girişti ve her türlü donanımı sağladı. Türkiye’nin bir bölümünde sanayi fabrikaları var.”
” “‘CHP’NİN BU ÜLKEDE PLANLI AĞACI YOK’ DİYENLERE EN GÜZEL CEVABI BU İKİ RULO VERİR”
Cumhuriyetin ilk yıllarında CHP döneminde kurulan fabrikaların listesi ile AKP’nin iktidara geldikten sonra sattığı fabrikaların listesini basın toplantısına getiren Günaydın, şunları söyledi:
“1939 yılında İkinci Dünya Savaşı dünyanın dört bir yanından kapımızı çaldığında bu ülkeyi yönetenler tek bir düşman ordusunun bile bu ülkeye girmesine izin vermemiş ve o zor günlerde toprak reformlarına ve köy enstitülerine imza atmışlardır. demek ki bu ülkeyi kuranlar bu ülkeye sadece tarih bilinci kazandırmakla kalmamış, aynı zamanda askeri bir başarının ve onu tamamlayan ekonomik başarının da mimarı olmuşlar. Bakalım AKP ne yapmış. Türk Yüzyılı sinemasında Anıtkabir ve tam anlamıyla 2002 yılından başlıyorlar tarihe. Bakalım ne yapmışlar.’CHP’nin bu ülkede gücü yok.’Diken ağaç yok’ diyenlere en güzel cevabı bu iki film gösteriyor.
1923’ten 2002’ye kadar Türkiye’deki tüm Cumhuriyet hükümetleri en zor zamanlarda 779 milyar TL bütçe kullandı. Öte yandan AKP, 2002’den bu yana vergi gelirleri, özelleştirme gelirleri ve diğer gelirler dahil toplam 4 trilyon 300 milyar TL vergi ve gelir elde etti. Yani AKP tek başına Cumhuriyet iktidarlarının 79 yılda kullandığı gelirin 6 katını kullandı. ‘Köprü yaptık’ diyorlar. İlki 1973 yılında Türkiye’nin kendi parasıyla yapılan Boğaz Köprüsü’nün, 45 yıl sonra yap-işlet-devret yöntemiyle yanına yapılmasını büyük bir başarı olarak nitelendiriyorlar. Bundan 30-40 yıl önce yapılan yolları büyük bir başarı olarak tanımlayabilirler. Atatürk Havalimanı’nın pistlerini yok ederek yaptıkları havalimanını dünyanın en büyük başarısı olarak sunabiliyorlar.
“6 ŞUBAT’TAKİ DEPREM HASARININ 1/3’ÜNDEN FAZLASINI YALNIZCA KKM’YE GÖNDERDİNİZ”
6 Şubat 2023’te Türkiye’yi büyük bir deprem vurdu. Hesaplamalara göre konut hasarı 56,9 milyar dolar. Bugünkü kurla çarptığımızda toplam 1,6 trilyon TL konut kaybından bahsediyoruz. Peki bu ülke sadece KKM’ye 600 milyar TL yatırım yapmadı mı? Uyguladığınız ekonomi politikalarıyla 6 Şubat’ta KKM’de meydana gelen deprem hasarının 1/3’ünden fazlasını tek başına gömdünüz. Yani depremden tek başına AKP büyük zarar görüyor.
Dün Merkez Bankası faiz oranlarını yüzde 35’e çıkardı. Anılarımız canlı, unutmadık. Naci Ağbal, siyasi ilgisini 17’den 19’a çıkardığı gerekçesiyle 20 Mart 2021’de görevden alındı. 2 Aralık 2021’de Lütfi Elvan hemen görevden af dilemek zorunda kaldı. %19. Sonra sanki emir ve zor kullanarak faiz oranlarını yüzde 8,5’e düşürdünüz. Böylece döviz fırladı, enflasyon patladı. 600 milyar TL’yi KKM’ye gömdünüz. Enflasyon yüzde 61,5’e ulaştı. Ev fiyatları fırladı. İnsanlar bırakın ev, araba almayı, kiralarını bile ödeyemiyor artık. Bütün bunların mimarı Nureddin Nebati ne yapıyor? Nureddin Nebati utandı mı yoksa özeleştiri yaptı mı? Hayır. ‘Gözüme bak’ tavrıyla Meclis’te eğlenmeye devam ediyor.
“TÜRKİYE’NİN İÇ BORCU SADECE BİR YILDA 1,3 TRİLYON TL’DEN 1,9 TRİLYON TL’YE ÇIKTI”
Faizlerin yüzde 10’un altına indirilmesinin bir mimarı daha vardı Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu. Utanma duygusu var mı, özeleştiri var mı? BDDK’da keyifli vakit geçirmeye devam ediyor. Ancak gıda enflasyonunda dünyada birinci sırada yer alan bu ülke, ikinci el araba alamayan vatandaşlarla, kiralık konut bulamayan vatandaşlarla, kiralık konut kirasını ödeyemeyen vatandaşlarla dolu. Türkiye’nin iç borcu sadece bir yılda 1,3 trilyon TL’den 1,9 trilyon TL’ye çıktı. Bunlar makroekonominin çöküşüdür. Bunlar bir ülkenin ekonomik iflasının manzaralarıdır. Yabancı yatırım bir yılda yeniden 1,4 trilyon TL’den 2,1 trilyon TL’ye çıktı. Yüksek enflasyon ve işsizliğin birlikte ölçüldüğü sefalet endeksinde Türkiye, dünyanın ilk 10 ülkesi arasında yer aldı. Cumhuriyetin 100. yılında bunları mı konuşacağız? Bunlardan dolayı özeleştiri yapan, acı çeken, utanan bir iktidar görüyor musunuz? Tam tersine eski Cumhuriyeti kötülemeyi beceri olarak gören bir iktidar görmeye devam ediyoruz. Şunu bilmelidirler ki, Cumhuriyetimiz ikinci yüzyılda da kurulduğu günkü inanç ve kararlılıkla yoluna devam edecektir. Bu ülke Cumhuriyet düşmanlarının tavırlarını görmektedir. “Bu durumları tarihin tozlu, karanlık raflarına nasıl göndereceğimizi bileceğiz.”
“EKREM İMAMOĞLU’NUN MECLİS BAŞKANLIĞI TEKLİFİNİ KABUL EDECEĞİ ÜZERİNDE İZLENİM VAR”
Günaydın, toplantının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu arasındaki görüşmede meclis başkanlığı teklif edildiği yönündeki iddiaların sorulması üzerine Günaydın, “Sayın Genel Başkanımızın meclis başkanlığını İBB Başkanımıza teklif ettiği biliniyor. Bu toplantıda zaten kamuoyuna da yansıdı. Bu çerçevede diğer başkan Ekrem İmamoğlu’ydu.” Lider adayı Özgür Özel ile de temasta bulunacak. Her iki genel lider adayının ortak iradesi ve uzlaşısıyla meclise aday gösterilme konusunda anlaşma sağlanırsa ve meclisin adil yönetilmesi için gerekli ön koşullar sağlanırsa Ekrem İmamoğlu’nun bu teklifi kabul edeceği izlenimini ediniyoruz. “Ama hâlâ bir haftadan fazla zamanımız var” dedi.
