Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, ‘Evening Future&Trends Summit 2023’ programında konuştu.
Bakan Nabati’nin açıklamaları şöyle:
“Başarımızın temelinde 20 yıldır uyguladığımız politikaların yanı sıra yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı Türkiye ekonomi modelini yaklaşık 1 yıl önce devreye almış olmamız var.
“GÜÇLÜ İLERLEMESİNİ YENİ DORUKLARA TAŞIDI”
Dün 1 yılı tüm detaylarıyla değerlendirdik. Bu yılki hedeflerimizi paylaştık. Rakamlar, küresel düzeyde yaşanan her türlü olumsuzluğa rağmen Türkiye’nin 2022 yılını tüm makroekonomik göstergeler açısından dünyanın geri kalanından çok daha iyi bir noktada tamamladığını ve güçlü ilerleyişini yeni zirvelere taşıdığını açıkça gösteriyor.
Dün son 20 yılın en güçlü bütçe sonuçlarından birini açıkladıktan sonra bu bölümün sesleri kesildi. Bütçede faiz harcamalarının arttığını söyleyenler var ama bu eleştirileri yapanlar iyi biliyorlar ki sadece faiz harcamalarındaki nominal artışa bakmak doğru bir yaklaşım değil. Faiz giderleri arttıkça bütçe gelir ve giderlerimiz de artıyor.
Faiz giderlerinin bütçe içindeki payına bakmak lazım. 2022 yılı başlangıç bütçesinde yüzde 13,7 olarak öngörülen faiz giderlerinin payını bütçede yüzde 10,6’ya indirdik. 2002’de bu oran yüzde 43’tü.
Yüzyılın toplantısını yapıyorsunuz. Rakamları bir kenara atarak danıştığınız yabancılara, içerideki danışmanlarınıza, sabahtan akşama kadar yorum yapanlara sormalısınız. Dilini mi yuttun? Peki ya ekonomik rakamlar? Beklentiler dedik, rakamlardan konuşmaya başladılar, güven dedik, rakamlardan konuşmaya başladılar, istikrar dedik, rakamlardan konuşmaya başladılar. Tamam dün dünyanın en sıkıntılı döneminde 2022 yılı bütçe gerçekleşmelerini rakam numara konuştuk.
“SAYILAR VE GERÇEKLER GÜN GİBİ AÇIK”
Türkiye’nin 2022’deki başarılarına şapka çıkarın ve Recep Tayyip Erdoğan bir kez daha haklı, gerçeği kabul edin. Kimin hizmet aşkıyla gece gündüz Türkiye için koştuğunu, çarpıklıklardan kimin medet umduğunu milletimiz çok iyi biliyor.
Rakamlar ve gerçekler gün be gün ortadadır. Türk ekonomik modelini hayata geçiren Türkiye, güçlü bir üretim ekonomisi olma yolunda emin adımlarla ilerlemeye kararlıdır.
Enflasyon son 2 aydır düşüş eğiliminde ve bu düşüş eğilimi devam edecek. Küresel emtia fiyatları normalleşmeye başladı. Döviz kurlarındaki oynaklık azaldı, üretici fiyatlarının tüketici enflasyonu üzerindeki artan etkisi azaldı, beklentiler düzelmeye başladı ve artık iş dünyamız da fiyatları sabitleyerek, hatta indirimlerle enflasyonla mücadele çabalarımızı destekliyor.
FİYAT DÜZELTMELERİ HAKKINDA
Sizleri sabit fiyatlı kampanyamıza destek olmaya davet ediyorum. Ekonomide elde ettiğimiz kazanımların yanı sıra etkilerini önümüzdeki dönemde göreceğimiz birçok tedbiri hayata geçirmeye devam ediyoruz.
Teşvik ve desteklerimizle yeşil yatırımlara ve Ar-Ge faaliyetlerine öncelik vermeye başladık. KOBİ’lerimizin yeşil üretime geçişlerinin temellerini atıyoruz. Hazine destekli KGF paketlerinde 7 milyar TL’lik kefalet limitini KOBİ büyüklüğündeki firmalarımıza yeşil dönüşümü hedefleyen projeler için teklif ettik.
Belirli büyüklükteki binalar B güç performansı ile inşa edilecek ve kullanacakları gücün en az yüzde 5’ini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılayacak.
Yeni dönemde otomotiv branşının da çehresinin değişeceğini öngörerek yerli ve milli aracımız Togg’u tamamen elektrikli olarak tasarladık. Yakında yollarımızda görmeye başlayacağız.
Elektrikli otomobillerin kapsamını yüzde 10 ÖTV oranı ile genişlettik. Elektrikli araç altyapısının kurulması için Elektrikli Araç Şarj İstasyonları Dayanma Programı’nı başlattık.”
YEŞİL EKONOMİYE GEÇİŞ
Yeşil ekonomiye geçişin yanı sıra teknolojik gelişmeler ve dijitalleşme, departmanları tepeden tırnağa dönüştürüyor. Elektronik ticaretin payı tüm dünyada artmaktadır.
Bu süreçte KOBİ, esnaf ve sanatkarlarımızı e-ticaret ve e-ihracata yönlendirmek için devlet yardımları, lojistik merkezler, ihracat bilgilendirme platformu gibi farklı alanlarda yeni projelerin geliştirilmesine hız verdik.
Bu süreçte KOBİ, esnaf ve sanatkarlarımızı e-ticaret ve e-ihracata yönlendirmek için devlet yardımları, lojistik merkezler, ihracat bilgilendirme platformu gibi farklı alanlarda yeni projelerin geliştirilmesine hız verdik.
Gümrüklü bölgelerde e-ihracatı konsolide edecek modellerin çalışmalarını tamamlamayı ve firmaların dijital faaliyetlerini artıracak model ve platformlar kurmayı hedefliyoruz.
Öte yandan e-ticaretin en değerli aktörleri olan ülkeler başta olmak üzere tüm potansiyel pazarlara yönelik stratejiler ve yol haritaları da geliştireceğiz.
Yeşil dönüşüm esasen yeşil yatırımlar demektir. Bu yatırımlar elbette güçlü bir finansman gerektiriyor. Günümüzde finansal yatırımların nakit getirileri kadar çevresel etkileri de ön plana çıkmıştır.
2053 Net Sıfır Emisyon stratejimizin değerli ayaklarından biri de ülkemizde yeşil finans ekosisteminin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasıdır.
Bu doğrultuda Bakanlık olarak 2021 yılı Kasım ayında “Sürdürülebilir Finansman Çerçeve Belgesi”ni yayınlayarak stratejik bir adım attık.
“TROYA’YI İÇ VE DIŞ DIŞA GENİŞLETMEK İÇİN ÇALIŞMALARIMIZA YOĞUNLUK VERİYORUZ”
Yayınladığımız bu belge sayesinde kısaca ESG olarak adlandırılan uluslararası “Çevresel, Sosyal ve Yönetişim” piyasalarından finansman sağlama imkanı elde ettik. Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak önümüzdeki dönemde ESG piyasasında olası bir yeşil tahvil ihracına yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Ayrıca şirketlerimizin yeşil tahvil ihracını artırmaları için kapsamlı takviyeler sağlayacağız. Finans dünyasında sürdürülebilirliğin değeri artarken, eş zamanlı olarak dijital yatırımlar da gündemin üst sıralarındaki yerini koruyor. Türkiye’nin Ödeme Sistemi TROY’u yurt içinde ve yurt dışında yaygınlaştırmak için çalışmalarımızı yoğunlaştırdık.
Dijital bankacılık lisansları vermeye başladık. Bugün sahip olduğu prestij ile ülkemizde 4 dijital banka faaliyet izni almıştır.
Yeniliklere en hızlı uyum sağlayan departmanların başında finans şubesi ve sermaye piyasalarının geldiğini biliyoruz. Bu nedenle yeni gelişmeler doğrultusunda adımlar atarken finans departmanımızın gelişimini desteklemeye devam edeceğiz.
” TOPRAK, HAVA, SU DEĞERLİ OLDU”
Sürdürülebilirlik kavramı son yıllarda dünya gündeminde yer alsa da birçok eski uygarlık doğa ile uyum içinde yaşamış ve toprağın, havanın ve suyun değerini kazanmıştır.
Rahmetli halk ozanımız Âşık Veysel; “Allah’ın hazinesi gizli topraktadır, Benim sadık yarim kara topraktır” derken vurguladığı şey özünde farklı bir sorun değildir.
“Bütün ağaçlar kesilip, bütün hayvanlar avlanıp, bütün sular kirlenince, hava solunamaz hale gelince paranın yenilmediğini anlayacaksın” diyen Kızılderililerin bu sözleri, eski sürdürülebilirlik bilgeliği.
Önümüzdeki dönemde de sürdürülebilirlik kapsamında tüm alanları destekleyen ve teşvik eden politikalarımızla özel bölümümüzün yanında olmaya devam edeceğiz.
Buradan başta KOBİ’lerimiz olmak üzere tüm reel sektör firmalarına açık bir davet yapmak istiyorum. Sürdürülebilirliği ve yeşil dönüşümü işinizin merkezine koyun.
Emin olun ki önümüzdeki dönemde bunu başaran şirketlerimiz çevreyi korumanın yanı sıra küresel rekabette de giderek daha fazla öne çıkacaklardır.
Türkiye artık bürokratik, hantal, içine kapanık, halkımızın efendisi olmaya çalışanların acı reçetelerine muhtaç bir ülke olmadığının altını bir kez daha çizmek isterim.
Türkiye, binlerce yıllık tecrübesi ve insan odaklı değerleriyle ilerlerken, geleceğe ve geleceğin dünyasına yön vermeye ve yön vermeye başlamıştır.
Cumhurbaşkanımızın açıkladığı Türkiye Yüzyılı vizyonumuz da tam olarak budur. Geleceğe yön verecek iddia ve özgüvene sahip olan sizlerin, Türk Yüzyılının inşasında çok değerli bir rol oynayacağınız inancındayım.
